İzleyiciler

14 Ekim 2010 Perşembe

platonik olmayı işte tam da bu yüzden sevmiyorum.. kendimi yetersiz güçsüz ve mutsuz hissettiriyor. kendimle savaşmayı geçtim platoniklikten kurtulmak için bile savaşmaktan vazgeçiyorum..

gergin sinirli yorgun ve mutsuzum...
gergin olduğumu hissedecek kadar gerginim... yoğunluk , sorumluluk ve zoru seviyorum evet ama sürekli olması bende ciddi bir agresifliğe neden oluyor.. bu kadar yorgun ve yoğun olmama rağmen eğlenmeyi ve mutlu olmayı tekrar başarabildim. fakat şu yoğunluğa bir çözüm getirmem gerek yoksa başta söylediğim şeylere bir de vicdan azabı eklenecek.. o zamansa tadımdan hiç yenmeyecek..

tekrar mutlu olmamın sebebi hayatıma bir iki hafta içinde çok sayıda insanın girmesi ve aradığım aitlik duygusunun bir kısmına kavuşmuş olmam..

ve bir de bağlanmaktan korkup bağlanıyorum yavaş yavaş hemde platonik olarak...(hiç bana göre değil allahım ne oluyor bana!!)

umarım daha sık yazmaya başlarım ve umarım şu yoğunluğumu bir düzene sokarım..

7 Ekim 2010 Perşembe

ben hayatımda ne yaptıysam hep kendi kendime yaptım. yok bu acındırmak için değil. başımdan geçen kötü şeyler için. ne geldiyse başıma hep büyük konuştuğum için, çenemi tutamadığımdan. gazi olsa da gitmeyeceğim dedim gittim. bırakacağım okulu dedim okuyorum.. unutacağım dedim unutamadım.. seveceğim seni dedim sevemedim... şimdi geçti gitti hepsi olduramadıklarım artık oldu. önce, yapacağım dediklerimden hiçbiri olmadı ve birer birer yıktı beni ama şimdi hepsi oldu. sevemeyeceğim gaziyi dedim seviyorum okuyorum. unutacağım dedim unuttum gitti. seveceğim dedim sevdim..


demek ki bana gereken sadece zamanmış. her şeyin ilacı zamanmış. bunda da öyle olacak bence. hissedecek miyim yokluğunu? evet eminim. ama bu kez büyük konuşmak yok. bu kez sadece kararlıyım hayatımdan çıkmanda. zaten koşmayacaksın peşimden biliyorum. koşmanı da beklemiyorum, istemiyorum.

bu kez de tek başına atlatabilirim bunu yapabilirim..


okul topluluk bütün çevremde ki olaylar yeni tanışılan insanlar her şey kafamı o kadar meşgul ediyor ki, kendimi düşünmeye vakit bulamıyorum. seviyorum bu yoğunluğu. işe yaradığımı hissediyorum ama en güzeli düşünememek. daha doğrusu kendimi düşünememek. işe yarıyor.. kafamı dumanlı yapıyor..

ve en güzeli de ne biliyor musun sevgili okuyucum en güzeli yaşıyorum, hala yaşıyorum. ve bunu artık geriye bakmadan anlayabiliyorum. varlığımın son damlasına kadar hissediyorum, belki de büyüyorumdur. kim bilir? ben bilmiyorum...