İzleyiciler

1 Kasım 2010 Pazartesi

ve her zaman olduğu gibi yine istisnalar kaideyi bozmadı. hayatımın bütün sonbaharları - geçen sonbahar hariç- hüzünlü,melankolik, durgun ve ruhsuz geçti...

bu ruhsuzluğu gidermek yerine alışmayı seçti sanırım bünyem. alıştım cidden ama içten içe kabarıyor artıyor kışa yaklaşan her yeni günde.

ama biliyorum ki bu ruhsuzluk azalarak bitmeyecek, bir anda şak diye bitecek. asıl soru ne zaman olacağı...alıştım, alıştığım içinde çok da acele etmiyorum.

onun yerine yine kendime yöneldim. bu aralar o kadar salaş o kadar paspal bir haldeyim ki anlatamam. resmen sonbahar benim üzerimden akıyor. hiçbir şey için kendime bakasım süslenesim gelmiyor. bunun dışında da agresifleştim bir hayli... sebebi belki yalnızlık belki sonbahar belkide sevgili popocuğumun kalkmasıdır bilemiyorum ama günden güne beni rahatsız etmeye başladı bu durum. ha bir de günden güne içime kapanışım var, kimseyle hiçbir şey paylaşmıyorum. belkide yanlışı yine ben yapmışımdır, belki de hep olduğu gibi yine önemli kararların yanlış yollarını seçmişimdir...

eğer sebebi geçen sonbaharsa bu kadar etkili olacağını inan ki hiç bilmiyordum. bu gün konuşma kaydını okudum, demişim ki " hayatından insanları sile bilmelisin bir şeyler için, hayat hep istediğin gibi olmayacak. yanlış bir karar verdiysen de arkasında durmasını öğrenmelisin, artık çocuk değilsin..." çok da yanlış bir karar olmamakla birlikte bazen yanlış bir karar mıydı diye de düşünmüyor değilim. ama kararımın arkasındayım hala. belki de senden çok beni yıprattı bu karar. umurumda ama bir şeyi değiştirmez, değiştirmeyecek...

Hiç yorum yok: